Göz Tansiyonu Sessiz Görme Kaybının Önüne Geçin - Op. Dr. Mehmet Helvacıoğlu
Skip links

Fatih Caddesi, Çınar Mahallesi, No: 32, Bornova, İzmir

Hastalıklar ve Tedaviler

Göz Tansiyonu Sessiz Görme Kaybının Önüne Geçin

Zamanında tedavi edilmediği takdirde kalıcı görme kaybına yol açabilen göz hastalıklarından biri de glokomdur. Göz tansiyonu (glokom) göz içi sıvı basıncının yükselmesi nedeniyle optik sinirin zarar gördüğü ciddi bir durumdur. Yavaş ve sinsi ilerlediği için düzenli göz muayenesi yaptırmayan kişilerde genellikle geç evrelerde fark edilebilmektedir.

Göz tansiyonu nedenleri arasında genetik yatkınlık, ileri yaş, sigara tüketimi gibi durumlar; miyopi, göz travmaları, şeker hastalığı ve retina dekolmanı gibi hastalıklar sayılabilir.

Özellikle 40 yaş üstü bireylerin yıllık göz kontrolü yaptırmaları glokom rahatsızlığının erken teşhis edilmesini sağlamaktadır. Erken tanı ve zamanında tedavinin büyük önem taşıdığı göz tansiyonu; ilaç ve göz damlaları, lazer, ameliyat gibi farklı yöntemlerle tedavi edilebilmekte ve sessiz görme kaybı engellenebilmektedir.

Göz tansiyonu nedir?

Glokom veya göz tansiyonu, göz içi basıncın yükselmesi ve bunun sonucunda görme sinirinin hasar görmesi şeklinde tanımlanmaktadır.

Hümör aköz adı verilen göz sıvısı gözün temiz kalmasından ve göz hareketlerinin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesinden sorumludur. Sağlıklı bir bireyde sürekli olarak üretilen göz içi sıvısının fazlası emilerek atılır. Böylece göz içi basınç dengede kalır. Fazla göz sıvısı gözden uzaklaştırılmadığında gözün önüne birikir. Buna bağlı olarak göz içi basınç artar. Bu durum kontrol altına alınmadığında zamanla optik sinir hasarı meydana gelir. Özellikle ileri yaşta meydana gelen körlüğün temel nedenlerinden biri göz tansiyonudur.

Baş ağrısı, göz ağrısı, bulanık görme gibi belirtilerin görüldüğü glokomun farklı türleri bulunmaktadır.

Açık açılı glokom en yaygın görülen göz tansiyonu türüdür. Çok yavaş bir şekilde ilerler ve geç evrelere kadar belirti vermez. Bu nedenle görme kaybı çok geç fark edilebilir. Çoğunlukla 50 yaş ve üstü hastalarda görülen açık açılı glokomda genetik faktörler, miyop, şeker hastalığı (diyabet) ve yüksek tansiyon (hipetansiyon) gibi durumlar risk yaratmaktadır.

Kapalı açılı glokom ise aniden ortaya çıkar. Dar açılı glokom olarak da adlandırılan bu durum kendini ani göz ağrısı, görme kaybı gibi belirtilerle gösterir.

Göz tansiyonu düşük olan bazı kişilerde de glokom görülebilmektedir. Bu durum normal basınçlı glokom olarak adlandırılır. Bu bakımdan tanıda göz tansiyonu ölçümünün yanı sıra görme siniri de mutlaka değerlendirilmelidir.

Göz tansiyonu belirtileri nelerdir?

Göz tansiyonu çoğu zaman erken dönemde belirti vermeyen bir göz sağlığı problemidir. Bununla birlikte glokom (göz tansiyonu) olan kişilerde ortaya çıkan bazı belirtiler şu şekildedir;

  • Sabah hissedilen baş ağrısı
  • Göz ağrısı
  • Geçici bulanık görme
  • Geceleri ışıkların etrafında haleler oluşması
  • Televizyon izlerken gözde ağrı meydan gelmesi
  • Korneabölgesinin saydamlığını yitirmesi
  • Gözde sertlik hissetmek
  • Kırmızı göz (açı kapanması glokomu)
  • Gözlerde irilik (doğumsal glokom)

Göz tansiyonu tanısı nasıl konur?

Göz tansiyonu detaylı göz muayenesi ile konur. Tanıda kornea kalınlığı ölçümü, göz içi basınç ölçümü, görme alanı testi, görme siniri analizi gibi yöntemler kullanılır.

Glokom tanısında özellikle göz siniri hasarının belirlenmesi önemlidir. Bu amaçla göz tomografisi olarak da bilinen Optik Koherens Tomografi (OCT) testi gerçekleştirilir.

Göz tansiyonu nasıl tedavi edilir?

Glokomun tedavisinde temel amaç göz içi basıncı düşürmek ve göz tansiyonunun gelişimini durdurmaktır. Bu amaçla ilaç ve göz damlaları, lazer yöntemi veya cerrahi müdahale uygulanabilir.

Göz içi basıncı düşürücü ilaçlar, yine aynı amaçla göz damlaları doktor tarafından reçete edilir. Göz damlaları göz içi sıvı üretiminin azaltılmasını sağlarken, sıvının gözden tahliyesine de yardımcı olarak göz tansiyonunu düşürür. İlaç ve göz damlası tedavisi ile birlikte sağlıklı beslenme ve egzersiz gibi alışkanlıklar da göz tansiyonunun düşürülmesi için etkili olabilmektedir.

Göz damlaları ile yeterli sonuç alınamadığında lazer tedavisi uygulanabilir. Lazer tedavisiyle; göz içi drenaj kanalları genişletilebilir, gözdeki sıvı üretimi azaltılabilir ve sıvı akışı düzenlenebilir.

Göz tansiyonu damla veya lazer ile tedavi edilemediğinde cerrahi müdahale gerekebilir. Glokom ameliyatı ile göz içi sıvı üretiminin yapıldığı bölge veya sıvının gözden uzaklaştırılmasını sağlayan kanallar yeniden şekillendirilebilmektedir. Böylece göz içi basınç azaltılabilir.

Öte yandan glokom ile birlikte bazı hastalarda gelişen miyop veya hipermetrop gibi refraksiyon kusurları için gözlük de verilebilir.

 

 

🍪 Kullanıcı deneyimini geliştirmek ve size daha özel bir deneyim yaşatmak için çerez kullanıyoruz.